Parasal genişleme politikası, küresel krizle birlikte birçok merkez bankası tarafından uygulanmıştır. 2008 yılındaki mortgage krizi sonrasında, ABD Merkez Bankası (Fed) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) ardı ardına gelen parasal genişleme paketlerini devreye sokarak finansal likidite sıkıntısını çözmek için özel kesim ve hazine tahvillerini satın aldılar. Parasal genişleme uygulamalarının amacı, bankaların elindeki tahvilleri satın alarak bunun karşılığında likidite sağlayarak, bankacılık sistemini batık kredilerden kurtarmak ve kredi sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamaktı. Tahvil alım programı başarıya ulaştıktan sonra Fed, 2013 yılının mayıs ayında, tahvil alım programını sonlandırma kararını açıkladı. İngiltere Merkez Bankası (BoE) tahvil alımına halen devam etmektedir. Tahvil alım programı Japonya Merkez Bankası (BoJ) tarafından da devreye sokulmuştur. Japonya’ da gevşek para politikası uygulamaları BoJ tarafından halen devam ettirilmektedir.
2008 yılında Amerika’da yaşanan mortgage krizi bütün küresel piyasaları etkisi altına almış, Euro bölgesinde ise başta Yunanistan, İspanya, Portekiz ve İtalya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde etkisini göstermiştir. Krizin etkisiyle yaşanan finansal sıkışıklığın büyümeye olumsuz etkisi ve düşük enflasyondan kaynaklanan deflasyon tehdidi, bölgede likidite sıkışıklığını aşacak parasal önlemler alınmasını zorunlu hale getirmiştir.
Farklı yapı ve büyüklükte ekonomilerden oluşan ve ekonomiler arasında büyük dengesizlikler bulunan Euro Bölgesi’nde parasal önlemler almak pek kolay olmadı. Almanya mali disiplinden taviz vermek istemiyor ve Euro’nun değerinin düşürülmesine karşı bir tavır sergiliyorken, İspanya, İtalya, Fransa ise, ihracatlarını arttırarak ekonomilerini büyütmek için Euro’nun değerinin düşmesinden yana bir politika izlenmesini istiyordu. ECB bu farklı beklentiler içerisinde uzun süre güçlü bir parasal genişleme programına geçemedi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu, 5 Haziran 2014 tarihinde düzenlediği Para Politikası Toplantısında başta faiz indirimi olmak üzere ekonomiyi canlandırmak için bazı tedbirler aldı. Özel bankaların düşük faizle Avrupa Merkez Bankası’ndan kredi almalarını sağlayarak likiditeyi arttırmayı ve %0,5 düzeyine düşen enflasyon oranını % 2 oranına çekmeyi planlıyordu. Faiz indirimine giden ECB, referans faizleri % 0,25 ‘ ten %0.15 seviyesine, mevduat faizleri ise, %0 seviyesinden -%0,10 seviyesine çekti böylece ECB tarihinde ilk defa negatif faiz uygulaması gerçekleştirdi.
Programın uygulanmasından sonra gelişmeler beklendiği gibi olmadı. Enflasyon ve büyüme rakamlarında hedefler tutturulamıyordu. Faiz indirimi ekonominin toparlanması için yeterli olmamıştı. 4 eylül 2014’ te gerçekleştirilen toplantıda, Ekim ayında varlığa dayalı menkul kıymet alımına başlanacağı açıklandı. ECB Eylül toplantısında referans faizleri %0,15’ten, %05’e, mevduat faizlerini ise, -%0,1’den -%0,2’ye çekmiştir.
Eylül toplantısında alınan kararlar da beklenen toparlanma için yeterli olmadı. Euro bölgesinde 2014 Aralık ayı enflasyonu -0,2 olarak açıklandı. Eksi enflasyonun görülmesinden sonra, bölgeyi uzun sürecek bir deflasyon riskinden korumak için daha ciddi önlemler alma gerekliliği doğmuştur. Bu bağlamda, likiditenin arttırılması için ECB’ nin parasal genişleme önlemlerini güçlendirmesi yönündeki görüşler ağırlık kazanarak gözler 22 Ocak’ta yapılacak para politikası toplantısına çevrilmiştir.
Toplantı öncesi, Avrupa Merkez Bankası üyelerinden İtalya Merkez Bankası başkanı İgnazio Visco, deflasyonla mücadelenin en etkin yolunun tahvil alımı olacağı görüşündeyken, ECB’nin Fransız yönetim kurulu üyesi Benoit Coeure fiyat istikrarını sağlamak için tahvil alımına yeşil ışık yaktı. Ocak ayındaki toplantı öncesi, Alman Merkez Bankası (Bundesbank) başkanı Sabine Lautenschlager ise tahvil alımı için henüz erken olduğunu savunmuştu.
22 Ocak 2015 tarihinde Frankfurt’ta gerçekleştirilen Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında, faiz oranları 0,5’te sabit kalırken, toplantı sonrasında, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi, parasal genişleme politikasının güçlendirileceğini belirtmiştir.
Tahvil alım programının amacı, varlık alımları karşılığında piyasaya Euro vererek likiditeyi arttırmak ve yüksek likidite sayesinde faiz oranlarını daha fazla düşürmektir. Yüksek likidite, düşük faiz politikasıyla iç talebin canlanması, yatırım ve tüketim harcamalarının artması beklenmektedir. Düşük faiz ve likidite bolluğu ile Euro’da gerçekleşecek değer kaybı sayesinde de, Euro bölgesi ekonomilerinin ihracatlarının arttırılması hedeflenmektedir. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal Programı çerçevesinde, özel sektör tahvillerine de yer verilecek olup, şirketlerin finansal problemlerini aşarak reel ekonomiye katkısını arttırmak için özel sektöre kredi verilecektir. Genişleme politikası Euro Bölgesi’ndeki enflasyon oranını ortalama %2’ ye çıkarmayı, işsizlik oranını ise %12’lerden % 8’lere indirmeyi hedefliyor
AVRUPA MERKEZ BANKASI TAHVİL ALIM PROGRAMI NASIL UYGULANACAK ?
Risk Uyarısı : Kaldıraçlı alım satım (Foreks) işlemleri; düşük teminatlarla büyük miktarlı pozisyonların alınabildiği yüksek oranda risk içeren işlemlerdir. Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kâr elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Foreks işlemleri , yatırılan paranın tamamını kaybetme riski içerdiğinden her yatırımcı için uygun bir piyasa olmayabilir.Bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz gerekmektedir.
www.integralforex.com.tr internet sitesindeki her türlü iç ve dış piyasa tablo ve grafikler, bu konularda hizmet veren üçüncü kişi kurumlardan elde edilmiş olup, İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından herhangi bir maddi menfaat beklentisi olmaksızın genel anlamda bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. İnternet sitemizde bulunan iç ve dış piyasalara ait tablo ve grafiklerin doğrulukları tarafımızca garanti edilmemekte birlikte, bilgiler belli bir gelirin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir.
Uyarı Notu : “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.”
file_downloadUzaktan Yardım